Wisconsin'deki okul saldırısının faili 15 yaşındaki Natalie Rupnow, 6 sayfalık bir manifesto yayınladı. Manifestoda, Eskişehir'deki bıçaklı saldırgan Arda Küçükyetim'in kendisine ilham kaynağı olduğunu itiraf etti. Rupnow, saldırıdan önce sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımlarla da dikkat çekmişti. Bu olay, iki kişinin hayatını kaybetmesine ve altı kişinin yaralanmasına neden oldu. Genç kızın eyleminin ardındaki nedenler ve ruh hali, yayınladığı manifestoda detaylı bir şekilde ele alınıyor. Yetkililer, Rupnow'un psikolojik durumunu değerlendirmek için çalışmalara başlamış durumda. Olayın, gençler arasında şiddete meyilli davranışların artışı konusunda yeni bir tartışma başlatması bekleniyor.

Manifestoda Şok Eden İtiraflar

Rupnow'un manifestosunda, ailesini "pislik" olarak nitelendirdiği ve onlardan nefret ettiğini belirttiği görülüyor. Ailesinin kendisini sevmediğini ve "yanlış çocuk" olarak gördüğünü iddia eden Rupnow, toplumdan ve insanlardan duyduğu derin nefreti de açıklıyor. Manifestoda, bir dönem intiharı düşündüğünü ancak "evren için daha iyi planları" olduğunu yazıyor. Genç kız, yaşadığı yalnızlık ve dışlanma duygularını da detaylı bir şekilde anlatıyor. Özellikle gençlerin yaşadığı sosyal dışlanmanın ve çevresel etkenlerin şiddete yönelmelerindeki olası rolü tartışmalara yol açmış durumda. Olayın psikolojik açıdan incelenmesi için uzmanlar tarafından çalışmalar yürütülüyor.

Eskişehir Saldırganı Etkisi

Rupnow'un manifestosunda, Eskişehir'de beş kişiyi bıçaklayarak yaralayan Arda Küçükyetim'in kendisine ilham kaynağı olduğunu açıkça belirtmesi dikkat çekici. Küçükyetim, saldırısını sosyal medyada yayınlamış ve nasyonal sosyalist olduğunu iddia eden bir manifesto yayımlamıştı. Bu olay, gençlerin şiddet içerikli eylemlere yönelmesinde sosyal medya ve çevrimiçi radikalizmin etkisini bir kez daha gündeme getiriyor. Yetkililer, sosyal medyada şiddete özendiren içeriklerin kontrolü ve gençlerin ruh sağlığına yönelik çalışmaların önemini vurguluyor. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.

Yalnızlık ve Nefret: Bir Genç Kızın Öyküsü

Rupnow, manifestosunda "Bana kimse iyi gözle bakmadı. Yalnız olmayı seviyorum" ifadelerini kullanarak yaşadığı yalnızlık ve dışlanmışlık hissini dile getiriyor. Bu ifadeler, gençlerin yaşadığı psikolojik sorunların şiddete yol açabileceğini gösteriyor. Olayın, gençlerin ruh sağlığına daha fazla dikkat edilmesi ve destek sistemlerinin güçlendirilmesi gerekliliğini ortaya koyuyor. Uzmanlar, ailelerin çocuklarıyla iletişimlerini güçlendirmeleri ve olası sorunları erken teşhis etmeleri konusunda aileleri uyarıyor. Olayın toplumda büyük bir yankı uyandırması ve şiddet önleme çalışmaları için yeni bir ivme kazandırması bekleniyor.