Son günlerde X şehrinde ve çevre illerdeki artan misyonerlik faaliyetleri, yetkilileri ve halkı endişelendiriyor. Evlere bırakılan İncil'ler, davet mektupları ve broşürler, X İl Müftüsü Yılmaz Y tarafından yapılan açıklamada "gençleri hedef alan tehlikeli bir girişim" olarak nitelendirildi. Y, bu faaliyetlerin Osmanlı dönemi ve Cumhuriyet tarihi boyunca aralıklarla devam ettiğini belirterek, günümüzdeki artışın özellikle kaygı verici olduğunu vurguladı.

Artışta Kaygı Verici Bir Yükseliş

Y, misyonerlerin güzel kavramların ardına gizledikleri gerçek niyetlerine dikkat çekti. Sevgi, dostluk ve kardeşlik gibi kelimelerin, dini ve kültürel kimliğe yönelik bir tehdit olarak kullanıldığını söyledi. Apartmanlarda çoğalan gayri resmi toplantılar ve İncil dağıtımının artması, endişeleri daha da artırıyor. Y, bu faaliyetlerin sadece dini bir propaganda olmadığını, kültürel ve siyasi hedefleri de içerdiğini vurguladı. Bu tür faaliyetlerin, toplumda ayrışma ve bölünmeye yol açabileceğini ifade etti.

Misyonerlerin Gerçek Amaçları

Müftü Y, misyonerlerin amacının sadece Hristiyanlığı yaymak olmadığını, Batı uygarlığının nüfuz alanını genişletmek ve dünyayı kendi kültürleriyle etkilemek olduğunu belirtti. Özellikle gençlerin hedef alındığının altını çizen Y, Türkiye'de "azınlık ırkçılığı"nı ve bölücülüğü yaygınlaştırma çabalarına karşı uyanık olunması gerektiğini söyledi. Bu faaliyetlerin uluslararası bir örgütlenme tarafından yürütüldüğünü ve X şehrinde yabancı uyruklu öğrenciler tarafından açıktan yürütüldüğü bilgisi de endişeleri daha da artırıyor. Y, bu durumun "kabul edilebilir bir durum olmadığını" vurguladı.

Mücadele Yöntemi: Kültürel Değerlere Sahip Çıkmak

Y, misyonerlik faaliyetlerine karşı en etkili mücadele yönteminin, kendi kültür kaynaklarını ve değer yargılarını korumak ve gelecek nesillere aktarmak olduğunu belirtti. Dini, milli ve ahlaki değerlere sahip çıkmak ve bunları gençlere kazandırmak büyük önem taşıyor. Toplumsal dayanışmayı güçlendirmek, kültürel kimliğe sahip çıkmak ve gençlerin dini ve milli değerler konusunda eğitilmesi bu mücadelede önemli bir rol oynayacak. Din özgürlüğünün sınırlarının bilinmesi ve bu sınırların dışına taşan faaliyetlere karşı etkili önlemler alınması gerektiğini ifade etti. X şehrinde ve diğer illerde, bu tür faaliyetlerin izlenmesi ve gerektiğinde yasal yollardan mücadele edilmesi gerekiyor.