Eskişehir’de yaşayan 74 yaşındaki Halil İbrahim Şavır’ın pandemi döneminde 3 aylıkken aldığı kuzu, “Pamuk”, artık ailesinin bir parçası. Şavır, 4 yıldır Pamuk’la birlikte yaşayıp, şehir merkezinde onu yanından ayırmadan geziyor. Bu alışılmadık dostluk, Tepebaşı ilçesine bağlı Çamlıca Mahallesi'nde yaşayan Şavır'ın hayatını renklendirmiş. Pamuk’un şirinliği ve Halil İbrahim amcanın ona olan sevgisi, mahalleli tarafından da büyük bir ilgiyle karşılanıyor.

Pamuk'un Hikayesi: Bir Kuzu'dan Ailenin Bir Üyesine

Pandemi döneminde, birkaç yıl sonra kesmeyi planladığı 3 aylık kuzuyu alan Şavır, onu evinin yanında yaptığı ahırda besledi. Ancak 2 yıl sonra kesmeye çalıştığında, Pamuk'un ağlaması karşısında vazgeçti. Şavır'ın kendisine olan bağlılığı, Pamuk'un onu başka kimseye bırakmamasına neden oldu. Şavır, "Ona 'Kızım' diyorum, ne dersem yapıyor. Fotoğrafını çekmek isteyenlere bile poz veriyor" diyor. Pamuk, Halil İbrahim Şavır’ın yaşamına büyük bir mutluluk katarken, mahalle sakinlerinin de gönlünü çalmış durumda. Şavır, Pamuk ile geçirdiği her anın tadını çıkarıyor ve bu sıra dışı arkadaşlığına sıkıca bağlı kalıyor.

İki Dostun Günlük Rutini

Sabah kalkar kalkmaz Pamuk'a saman ve arpa veren Şavır, hava güzel olduğunda onunla birlikte mahallede dolaşıyor. Kötü havalarda ise evde kalıyorlar. Şavır, Pamuk'u o kadar çok seviyor ki, onu görmediğinde özlemini duyduğunu belirtiyor. "Evimizin kızı oldu" diyen Şavır, Pamuk'u yanına almadan bir yere gitmeye korktuğunu söylüyor. Pamuk'un bağırarak komşuları rahatsız etmesi bile Şavır’ın Pamuk’a olan sevgisini azaltmıyor. Çünkü Şavır, Pamuk'un her davranışının arkasındaki sevgiden emin. Onlar için her gün, birlikte geçen güzel bir gün.

Mahallenin Maskotu: Koyunlu Dede

Mahalle sakinleri Halil İbrahim Şavır'ı "Koyunlu Dede" olarak çağırıyor. Pamuk'u görmedikleri zaman, "Pamuk nerede?" diye soruyorlar. Bu sıra dışı dostluk, Çamlıca Mahallesi'nde bir efsane olmuş. Şavır'ın eşi, Pamuk'u sevmesine rağmen, arada zaman zaman aralarında sorunlar yaşanıyor. Şavır ise Pamuk'u ölene kadar yanında tutacağını ve bu alışılmadık dostluklarını devam ettireceklerini vurguluyor. Pamuk'un yaşama sevinci ve Halil İbrahim Şavır'ın ona olan derin sevgisi, bu güzel hikayeyi daha da anlamlı kılıyor. Bu dostluk, hayatın basit güzelliklerine ve beklenmedik bağlara bir örnek olarak kalacak gibi görünüyor. Herkes bu güzel dostluk hikayesini takdir ediyor ve yaşlı adam ile koyun arasında oluşan olağanüstü bağı hayranlıkla izliyor.