Siber Güvenlik Kanunu Teklifi Mecliste Tartışılıyor

TBMM Milli Savunma Komisyonu’nda görüşülen 21 maddelik Siber Güvenlik Kanunu Teklifi, muhalefet partileri tarafından Anayasa'ya aykırı bulunuyor. CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, teklifin 2022 yılındaki sansür yasasını andırdığını, "siber tehdit", "algı operasyonu" gibi muğlak ifadelerle keyfi uygulamalara açık olduğunu belirtti. CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül ise, teklifin 8. maddesinin 5. fıkrasının konut dokunulmazlığını ihlal ettiğini, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'na aykırı olduğunu ve Anayasa'nın 20. maddesini çiğnediğini savundu. Ayrıca, 16. maddedeki "veri sızıntısı olmadığı halde algı oluşturma" suçunun hukuki belirsizlik yarattığını dile getirdi. Teklif, hakim kararı olmadan yapılan aramaların 24 saat içinde hakim onayına sunulmasını öngörüyor ancak Bülbül, bunun hukuksuzluğu ortadan kaldırmadığını vurguladı.

Anayasa Uygunluğu ve Temel Haklar

Hukuk devleti ilkelerine vurgu yapan Bülbül, teklifin belirsizlik ve ölçüsüzlük içerdiğini, basın özgürlüğü ve temel hakları ihlal edebileceğini ifade etti. Kanunun, hakim kararına gerek olmadan yapılan aramalar ve el koymalar yoluyla kişisel verilerin korunması konusunda önemli riskler taşıdığı belirtildi. AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya ise, teklifin ülkenin siber güvenliğini güçlendireceğini, mevcut düzenlemelerin yetersiz kaldığını ve siber saldırılara karşı yeni bir hukuki çerçeve oluşturmayı amaçladığını savundu. Özkaya, "siber vatan" kavramını kullanarak teklifin önemini vurguladı. Ancak, muhalefet vekilleri bu açıklamaların yeterli olmadığını ve teklifin özgürlükleri kısıtlayıcı nitelikte olduğunu savundular.

Siber Güvenlik ve Basın Özgürlüğü

Siber Güvenlik Başkanlığı’na verilen geniş yetkiler de eleştirilerin odağında yer aldı. CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, askeri hastanelerin önemini vurgularken, askerî yargı sistemindeki değişiklikleri eleştirdi ve askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasının uygun olmadığını dile getirdi. Çakırözer ise, teklifin ifade ve basın özgürlüğünü kısıtladığını, "algı operasyonu" gibi muğlak ifadelerin eleştirel haber yapan gazetecileri hedef alabileceğini belirtti. Siber Güvenlik Başkanlığı’nın veri toplama ve saklama yetkilerinin kişisel verilerin korunması açısından riskler oluşturduğu ve gazetecilerin mesleki gizliliğini ihlal edebileceği ifade edildi. Ayrıca, teklifin 6., 8. ve 16. maddelerinin ifade özgürlüğünü, basın özgürlüğünü ve kişisel verilerin korunmasını tehlikeye attığı belirtildi. Muhalefet, teklifin, 2022 yılındaki dezenformasyon yasası gibi sansür amaçlı olduğunu iddia etti.

Siber Güvenlik ve Gazetecilik

Teklifin 6. maddesiyle Siber Güvenlik Başkanlığı'na verilen veri toplama ve saklama yetkisi, verilerin korunması ve kötüye kullanım riskleri açısından büyük endişelere yol açıyor. Özellikle gazeteciler için haber kaynaklarından elde edilen verilerin nasıl korunacağı belirsizliğini koruyor. 8. maddedeki hakim onayı olmaksızın arama yapma yetkisi ise, araştırmacı gazeteciliği tehdit ediyor. Haber kaynaklarının gizliliğinin korunamaması, gazetecilerin çalışmalarını engelleyecek ve haber alma özgürlüğünü kısıtlayacaktır. 16. maddedeki "algı yaratma" suçlaması da, eleştirel içerikleri cezai yaptırımlara açık hale getiriyor. Bu durum, basın özgürlüğünü ve halkın haber alma hakkını doğrudan tehdit ediyor. Muhalefet, teklifin bu haliyle Mustafa Kemal Atatürk'ün ordusunun gelenekleriyle de çeliştiğini ifade ediyor.